İnsanoğlu binlerce yıldır var olma savaşı verdiği dünya da, kendisiyle birlikte pek çok canlıyla beraber yaşamıştır. Döneme ve evrimine göre, kendisi için zararlı olan diğer canlılara karşı edindiği deneyimleri, kalıtımsal ve diğer yollarla yeni nesillere aktararak, bir anlamda dünyayı daha iyi tanımış ve tanımlamıştır. İşte bu durum, kalıtımsal olarak bazı hayvan türlerine karşı fobi boyutuna varan korku ve tiksinme duyularımızı harekete geçiren bir savunma mekanizmamız bulunuyor. Dolayısıyla, yılan, akrep, hamam böceği, kurbağa ve benzeri hayvanlara karşı, tiksinme ve korkma duyuları, çok yüksek bir orana sahiptir. Yani bir anlamda, insan aslında kendisine zararlı olabileceğini ve geçmişte zararlı olan canlılara karşı, doğal bir savunma mekanizması geliştirmiştir. Hayvan korkuları yaygın fobilerden biridir. Bunun yaklaşık olarak % 36’ lık bir kısmını ise, köpek ve kedi korkusu oluşturur. Tıp literatüründe kedi korkusu “ Ailurofobi” köpek korkusu ise “ kinofobi “ olarak adlandırılır. Köpek korkusu nasıl yenilir? Sorusu da bu sebeple sıklıkla sorulan bir sorudur.